Beslenme, hayatın sağlıklı ve doğru idamesi için gerekli olan önemli temellerinden bir tanesidir. Hatta o kadar önemlidir ki, sağlık, eşittir doğru beslenme olarak algılanır olmuştur. Bu nedenle sağlıklı bir hayat için hayatın her döneminde doğru beslenmeye ihtiyacımız vardır. Özellikle de çocukluk ve hatta okul çağı beslenme ayrı bir değere sahiptir. Çünkü, hem genel sıhhatin idamesi hem de okul başarısı doğru beslenme ile doğrudan ilişkilidir... Bu dönemde atılan temeller ömür boyu devam eder. Elde edilen doğru alışkanlıklar ile ileride ortaya çıkacak birçok sağlık sorununun da önüne geçilmiş olur. Ayrıca doğru beslenme ile başarılı bir okul hayatı da şekillendirilmiş olur.
EĞİTİM ŞART
Vücut için gerekli olanlar, eğitim süreçlerinde hem aile hem de öğretmenleri tarafından çocuklara aktarılması gerekir ki beslenmede kalıcı bir başarı elde edilebilsin. Bizler özellikle de 40 yaş üzeri olanlar biraz şanslıydık. Çünkü, istesek de akide şekerinden başka şeker, mısır patlağından başka abur cubur bulamazdık. Ama şimdiki neslin önünde birçok iyi ve kötü seçenek var. Bu nedenle iyi bir eğitim gerekli ki, çocuklar tarafından seçimler doğru yapılabilsin. Verilecek eğitim ile doğru ve yanlışlar iyice aktarılmalı ve öğrencilerin yapması gerekenler ve yapmaması gerekenler sınıflandırılmalıdır. Öğrenci kahvaltı öğünün ne kadar önem taşıdığını, meyve ve sebzelerin vücudumuz için ne kadar gerekli olduğunu, niçin C vitamini tüketmesi gerektiğini, su içmenin ne kadar önemli olduğunu, proteinlerin gelişimde ön sıralarda olması gerektiğini, asitli gıdalardan uzak durmanın faydalarını, kafein ve enerji içeceklerinin zararlı olduğunu, şeker ve tatlandırıcılardan uzak durması gerektiğini iyi bilmelidir.
KAHVALTI ÖNEMLİ
Sabah vakitleri günün ilk startının verildiği vakitlerdir. Bu vakitler gün boyu kullanılacak enerjinin de depo edildiği en verimli saatlerdir. Bu nedenle bu saatler bir bardak süt veya meyve suyu ile basitçe geçirilecek vakitler değildir. Yapılan araştırmalar göstermiştir ki, kahvaltısını verimli yapanlar yapmayanlara göre öğrenim süreçleri daha başarılı geçmiştir. Çünkü beyin performansı için en önemli öğün kahvaltıdır. Kahvaltılarda karbonhidrat, yağ, protein , vitamin ve mineraller gibi besin değeri yüksek ögelerin aktif olarak yer alması gerekir. Özellikle de okul çağında proteinin önemli bir yeri vardır. Kas ve doku yapımında görev alan protein gelişim çağı dönemlerinde önemli bir vazife üstlenir. Ayrıca bu yaşlar da çok önemli olmasa da ileri yaşlar için yağ ve yağlı ürünlere yatkınlık azaltılmalıdır.
ARALARDA MEYVE VE YOĞURT
Besleneme üç ana öğünde organize edilmelidir. Fakat gün boyu enerjinin aktif tutulabilmesi ve öğrenim performansının organize edilebilmesi için de ara öğünler ile ana öğünler desteklenmelidir. Ara öğünler çikolata ve şekerli gıdalar yerine meyve ve yoğurt alımları ile organize edilebilir. Özellikle kış dönemimde incir ve üzüm çok değerlidir. Bir kase yoğurt içerisine bir-iki incir, yarım avuç kuru üzüm ve bir-iki ceviz ile güzel bir ara öğün hazırlanabilir. Bunun ile hem gün arası iştah koordine edilir. Hem de vücut için gerekli olan vitamin, mineral ve enerji sağlanmış olur.
BESLENME ÇANTASI
Okulda yemek imkanı olanlar beslenme çantalarına ara öğünlerini destekleyecek meyve ve çerezler alabilir. Ama yemek imkanı olmayanlar için özellikle sebzeli ve protein içerikli sandviçler iyi bir öğün seçeneğidir. Beslenme çantaları hazırlanırken öğün bilgileri alınmalı öğüne ek olarak beslenme tabloları ve ara öğünler şekillendirilmelidir. Örneğin öğlen yemeğinde protein alınmıyorsa akşam yemeğinde protein içeriği bol gıdalar verilebilir. Veya sebze tüketimi az ise akşam yemeği sebze ağırlıklı olmalıdır ki, gün içi dengeli besleneme koordine edilmiş olsun. Ayrıca beslenme çantaları gün içerisinde enerji ihtiyacına yönelik olmalıdır. İncir, kuru üzüm, ceviz, badem, ayran, taze sıkılmış meyve suları veya mevsimsel meyveler bu ihtiyacı karşılayacak konumdadır.
Odaklanma için fındık ve ceviz
Yapılan bazı çalışmalar göstermiştir ki, bazı besinler gün içi performansı ciddi olarak etkilemektedir. Örneğin fındık ve ceviz odaklanmayı desteklerken, kan yağları ve kan şekeri oynamalarında da etkindir. Ayrıca C vitamininden zengin olan portakal ve limon gibi gıdaların tüketimi dolaşımı destekleyerek algılamayı pozitif etkiler. Bununla birlikte arada bir alınacak zencefil kan dolaşımını daha da rahatlatarak beyin faaliyetlerini arttır. Bunun sonucunda beynin çözüm kabiliyeti daha da artar. Ezber kabiliyetinin arttırılmasında ve hafıza güçlendirilmesinde ise havuç ilk sıralarda yer alır.
Fastfood büyük tehdit
Fastfood beslenme tarzı ülkemizde özellikle de gençler arasında çok yaygınlaştı. Çok sık olmamak şartıyla alındığında sıkıntı oluşturmayabilir. Ama süreklilik ciddi sağlık sorunlarını beraberinde getirecektir. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki, gelişim odaklı beslenmenin dışında mideyi doldurma hedefli olan bu beslenmede kalp sorunu başta olmak üzere birçok rahatsızlık baş göstermektedir. Çocukların damak tatları göz önüne alınarak hazırlanacak öğünler çocukları bu alışkanlıktan uzaklaştırmanın en iyi yöntemi olacaktır.
Sağlıklı bir nesil bize bağlı
Sağlıklı bir nesil biz ebeveynlerin ve eğitimcilerin ellerindedir. Bu nedenle çocukların istekleri ve alışkanlıkları da göz önüne alınarak doğru beslenme süreçleri oluşturmalı ve günümüz imkanları göz ardı edilmeden uyumlu bir beslenme çizelgesi ortaya konmalıdır. Ama yapılanların hepsi çocuklarımıza iyi anlatılmalıdır.
Abur cubura dikkat
Gıda sektörünün hedefinde en önde çocuklar yer alıyor ve üretilen gıdalar hayır denilemeyecek kadar ilgi çekici özelliğe sahip. Bu nedenle bu ürünleri bizler ne kadar yasaklarsak yasaklayalım, iyi bir eğitim ile bunların zararını anlatmadığımız sürece çocuklar için bir anlam ifade etmez ve canları istediklerinde bugün olmazsa yarın ulaşırlar. Zira yüksek katkı maddelerine sahip olan bu gıdalar birçok sağlık sorununu da nedenini oluşturur. Bunların en başında da beslenme yetersizlikleri ve savunma sistem bozuklukları gelir.
Asitli ve kafeinli içecekler yerine su
Öğrencilerin gün içi performansını etkileyen diğer bir hususu ise vücudun su ihtiyacının karşılanmasıdır. Vücudun ihtiyacı olan su yerine yapay meyve suları, hatta asitli ve kafeinli içecekler ile geçiştirilebilir. Ama sonuç pek iç açıcı olmayacaktır. Çünkü, yalancı destekler ile geçiştirilen susuzluk, açlık hissi ve performans düşüklüğü olarak geri dönecektir. Ayrıca alınan asitli içecekler vücut asit oranını arttırdığı için dolaşım bozukluğuna bağlı olarak zihinsel faaliyetler yavaşlayacaktır. Bu süreçlerin oluşmaması için en uygun yöntem ise su istendiğinde bol bol su içmek olacaktır. Bazen de istemesek de vücut kitle indeksine göre su tüketilmesi yerinde olacaktır. Bu da ortalama kiloya göre günlük 1-2 litreye tekamül eder.
Haberin tamamı için tıklayın