Bedensel faaliyetler kirlenmenin ana kaynaklarıdır. Çünkü kirlenmek bedensel faaliyetlerin bir sonucudur. Yemek, içmek, solumak, koşmak bu faaliyetlerden sadece bazılarıdır. Bu faaliyetler ile beden hayatiyetini devam ettirir. Hücresel işlemler, kimyasal süreçler, hormonal ve sinirsel organizasyonlar hep bu faaliyetler ile gerçekleştirilir. Bununla birlikte bu işlemler sonucunda faydası olmayan hatta zararlı olan bazı atıklar da ortaya çıkar. Son dönemde yapılan araştırmalar da göstermiştir ki, bu atıklar, kanser, Alzheimer, Parkinson gibi birçok hastalığın alt yapısını oluşturmaktadır. Mükemmel bir dizayna sahip olan beden yapılarımız, mevcut atıkların bertarafı için de gece gündüz çalışır. Bu işlemlerin bütününe de detoks faaliyetleri adı verilir. Bu faaliyetlerde bütün beden yapıları koordineli olarak görev alır. Bazen bu koordinasyonu aksatacak nedenler vücudumuzdaki atık miktarının zararlı boyutlara ulaşmasına neden olur. O zaman bedenimizdeki zehir depoları devreye girerek kanda biriken atıkları içerisine hapis eder. Böylece oluşabilecek organ hasarlarının önüne geçilir. En önemli depo alanları ise yağ ve bağ dokumuzdur. Yağ dokumuzdaki toksinler kilo alımı olarak kendini gösterirken bağ dokusunda birikenler ise eklem problemlerinden kas ağrılarına, tansiyondan dolaşım bozukluklarına kadar birçok kronik problemi ortaya koyar. O zaman yapılması gereken aslında basittir. Bedenin detoks faaliyetlerini desteklemek ve biriken atıkları vücuttan uzaklaştırmaktır. Detoks faaliyetlerinin desteklenmesinde bitkisel kürlerden ozona, diyetten spora kadar birçok yöntem yer alabilir. Fakat biriken atıkların alınmasında hacamat en öndeki sırayı ele geçirmiştir.
BİLİMSEL KANITLAR
Kimilerinin ilk kez duyduğu hacamat binlerce yıllık geçmişe sahiptir. Bu süreç hacamatın etkinliğini de desteklemektedir. Çünkü etkin olmayan bir uygulamanın varlığını devam ettirmesi çok zordur. Ayrıca hacamatın etkinliği Almanya, Rusya, İngiltere ve ABD gibi ülkelerde yapılan birçok çalışma ile de ortaya konmuştur. Karanlık alan mikroskobik görüntüleri bu çalışmalardan sadece biridir. Bu çalışmada kan hücrelerinin hacamat öncesi ile sonraki görüntüleri bunun ispatı olarak kabul edilir. Bununla birlikte birçok üniversitede yapılan çeşitli çalışmalar göstermiştir ki, hacamat uygulaması, migren, selülit, diyabet gibi rahatsızlıklarda da etkin bir yöntemdir. Hatta bu üniversiteler çalışmalarını daha da genişleterek birçok hastalık tedavisinde hacamat yönteminin etkinliğini ortaya koymuştur. Ayrıca bu çalışmalar ile hacamatın koruyucu hekimlikteki yeri ortaya çıkmıştır. Bu özellik hacamatın detoks faaliyetlerinden kaynaklanır. Bu yaklaşım ile oluşabilecek birçok rahatsızlık önceden ortadan kaldırılmaktadır.
DÜNYA ÜLKELERİ UYGULUYOR
Yapılan klinik ve bilimsel çalışmalar ile etkinliği kanıtlanan hacamatın dünya ülkelerindeki kullanım yaygınlığını da gittikçe artmaktadır. Öncü ülkeler arasında da Almanya, Çin, Fransa, İtalya, İran, ispanya, İngiltere, Rusya ve ABD gelmektedir. Hatta bazı ülkelerde hacamat uygulaması tedavi ödemelerine dahil edilmektedir. Yaklaşık 170 ülkede uygulanan hacamatın bu ülkelerde birçok hastalık tedavisinde etkin olarak kullanıldığı bilinmektedir.
SAĞLIK BAKANLIĞI NE DİYOR
Birçok ülkenin onay verdiği hacamat tedavisi, zaman içerisinde unutulmuş olsa da bizim kültürel mirasımızın bir parçasıdır. Kültürel mirasımızın sahipliği ve insanlığa bir tedavi sisteminin kazandırılması için geçen dönem sağlık bakanlığı bünyesinde hacamatın da içerisinde bulunduğu Geleneksel ve Tamamlayıcı Tıp Uygulamaları Birimi oluşturuldu. Bu birim yasal yapılanmayı daha henüz oluşturmasa da taslak olarak hacamat ve diğer bazı tamamlayıcı tıp uygulamaları kabul edildi. Yönetmelikteki en önemli şart ise uygulayıcıların sağlık profesyoneli olması.
KORUYUCU ETKİSİ DE VAR
Hacamatın etkinliği iki alanda kendini göstermektedir ki, bunlarda en önde geleni koruyucu hekimlik uygulamalarıdır. Özellikle her bahar döneminde yapılan hacamat uygulaması bunun en güzel örneğidir. Hacamatın diğer uygulama alanı ise hastalıklar üzerindendir. Her hastalığın uygulama şekli farklıdır. Bu uygulama şekillerine göre başta migren ve dolaşım bozuklukları olmak üzere, tansiyon, savunma sistem yetersizlikleri, eklem ve romatizmal problemler, fibromyalji (yaygın bedensel ağrılar), cilt problemleri, selülit ve lokal enfeksiyonlar gibi durumlar hacamat tedavisinin aktif olarak kullanıldığı alanlardır. Bu etkinlikler ise, hem yüzyıllara dayanan tecrübelere hem de son dönemlerde yapılan klinik çalışmalara dayanmaktadır.
Nasıl yapılır?
Öncelikle hastanın durumuna göre hacamat bölgeleri belirlenir. Eğer bir rahatsızlığı yok ise koruyucu hekimlik amacıyla genel hacamat bölgelerine hacamat uygulaması yapılabilir. Genel bölgeler arasında ise en önemlileri iki kürek kemiği arası, omuz sırt bölgeleri ve ense üstü kulak arkası bölgeler gelmektedir. Belirlenen bölge vakum yardımı ile 3-4 dk vakum edilir. Daha sonra vakumlar çıkarılarak bistüri ile minik kesiler atılır. Arakasından tekrar vakumlanır. Vakum süresi çıkan kana ve tedavi nedenine göre değişmekle birlikte genelde 20-25 dakikayı geçmemektedir.
En uygun dönem bahar ayları
Mevcut bir hastalık için hacamat uygulanacak ise gün ve saatin bir önemi yoktur. Ama koruyucu hekimlik için yapılacak uygulamalarda bazı günler verimlik acısından önem arz eder. Çünkü, bu dönemlerde yapılan hacamat uygulaması toksik birikimlerin atılımı açısından daha verimli olmaktadır. Bu nedenle de bu dönemlerde yapılan hacamat, toksisitenin azalmasına ve beden faaliyetlerinin daha rahat yürütülmesine destek olur. Özellikle bahar dönemleri organ ve hücresel değişim günleri olduğu için genel hacamat ve koruyucu hekimlik açısından önem arz etmektedir. Hacamat rahatsızlığın şiddet ve gerekliliğine göre maksimum ayda bir tekrar edilebilir. Uygun olan ise üç ayda bir tekrarlanmasıdır. Bu yaklaşımlarda hastanın hemogram gibi kan değerleri önem arz eder.
Mutlaka bir uzman tarafından uygulanmalı
Hacamat koruyucu hekimliği de içerisinde barındıran bir sağlık uygulamasıdır. Bu nedenle hacamatı sağlık profesyonellerinin, özellikle de hekimlerin icra etmesi gerekir. Aksi takdirde önüne geçilemeyecek zararlar vuku bulacaktır. Sağlık bilgisi olmayan insanların hacamat uygulamaları kan rahatsızlığı gibi durumları içeren hastalar açısından ciddi önem taşır. Çünkü bu hastaların kan takipleri ve yapılacak uygulamaların ona göre planlanması gerekir. Ayrıca bu hastalarda ilaç kullanımının ve gıda takibinin de hacamat ile koordineli yürütülmesi gerekmektedir. Bir de uygulama sonrası ortaya çıkan tıbbi atıklar vardır ki bu daha da önemli bir sorundur. Direkt çöpe atılan bu atıklar çevre güvenliği açısından ciddi bir tehdittir. Birçok salgın hastalığa zemin oluşturabilir. Ne yazık ki son zamanlarda elinde çanta dolaşan ve hacamat uzmanı olduğunu söyleyen insanlar ortaya çıkmıştır. Bu yapılanların kanunlarımız açısından suç olduğunun ve sağlığımıza tehdit oluşturduğunun bilinmesi önemlidir.
Dikkat!
Gebelik ve adet dönemlerinde yapılmaması önerilir. Aç karnına yapılması etkisini arttıracaktır. Hayvansal gıdaların hacamattan önce ve sonraki bir- iki günde alınmaması verimliliği artırır. 2 yaş ile 60 yaş arasında herkes olabilir. Kanama bozukluğu veya kan hastalığı olanlarda dikkatli olunmalıdır. Hacamat yapılacak dönemlerde kiraz alınmadan yapılması önerilir.
Yan etkileri
Steril şartlar öngörülmez ise enfeksiyon riski vardır. Ayrıca uygun olmayan hacamat uygulamaları unutkanlık ve kansızlığa neden olabilir. Hacamat esnasında ve sonrasında baygınlık oluşabilir. Bu durum genelde istirahat ile geçicidir.
Haberin tamamı için tıklayın